Daniel Buren - 1992 - 1993

Slider   |   Back

“Yerleştirilmiş Bir İş / In Situ”

(26 Ocak-27 Şubat 1993)

Buren İstanbul’daki bu ilk kişisel sergisinde 16 adet çerçeve kullanarak yerleştirme gerçekleşmiştir. Sergi sırasında Buren, MSG aracılığıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde işleri hakkında bir konferans vermiştir.

Katalog: Daniel Buren’in metniyle.

Sergi hakkında yazılar:

  • Anonim, “Daniel Buren Mekanla İç İçe”, Arrademento Mimarlık dergisi, Nisan 1993
  • Beral Madra, “Sanatçıyla Kentsoylunun Oyunu”, Cumhuriyet gazetesi, 13 Şubat 1993
  • Anonim, “Mekanın Kendisi Sanat Yapıtıdır”, Cumhuriyet gazetesi, 2 Şubat 1993

“Her şeyden önce, galerinin kurulumu hakkında konuşmak istiyorum. Galerinin ‘tuhaflığı’ beni şaşırtmıştı. En az elli yıl önce, dünyadaki bütün galerilerin denediği ve de başardığı husus bir tür stereotipik beyaz küp olmaktı. Maçka Sanat Galerisi ise, tamamen renkliydi (bir tür açık karamel), duvarların renkli olması dışında, tavandan zemine ve galerinin dışına kadar yüzlerce karoyla kaplıydı. Boydan boya renkli seramik karolarla kaplı mekâna eğimli bir yoldan, aşağı doğru birkaç adım atarak ulaşıyordunuz. Böyle biçimsel bir kararın, genel trendin bilgisizliği nedeniyle mi alındığını ya da tam aksi bir şekilde bunun genel kabule karşı koymanın ve direnmenin güçlü kararı mı olduğunu bilmiyordum. Her ne olursa olsun, böylesi bir sergi kabuğu tertibatı kesinlikle benim için düzenlenmemişti. Bundan sonrası o kadar kolay değildi; duvarlara dokunmak, duvarları değiştirmek, duvarları boyamak, hatta duvara çivi çakmak bile kolay değildi. Oraya sergi yapmak için davet edildiğimde –ülkenin çocuğu Sarkis tarafından Rabia Çapa’ya tanıtılmamdan sonra– görsel ve fiziksel olarak ilk izlenimlerim büyük bir sürprizdi. Tarih, 1993 Ocak’tı. Elbette, hayal edebildiğiniz gibi, hayal kırıklığına uğramak yerine, böylesine alışılmadık bir kurulum (bugün için bile alışılmadık bu arada!) hayal gücümü harekete geçirdi; aynı zamanda sanatçıların çoğunluğu için nasıl zor bir mekân olduğunun farkına vardırdı. Sonuç olarak tüm müdahalemi, içerde ve dışarda takip edilecek ve aynı zamanda bozulacak ölçü ve boyutlar olan karolarla doğrudan oynamak üzerine dayandırdım. Çoklu işlerimin tam ortasında duran; görsel karakterleriyle bana bu eşsiz sergiyi yapma fırsatını veren böylesine bir görsel arka plan… Böyle bir mekânın varlığı onu mümkün kılan kişiyle doğrudan bağlantılıdır: Rabia Çapa. O, kuşkusuz ki Türkiye’de gerçek bir öncüdür ve uluslararası sanatçıları Bienal doğmadan önce İstanbul’un kalbinde tanıtan kişidir. Onun böylesi bir galeriye verdiği ruh, bir tür örnek olarak kalacak. Dönemin trendlerini takip etmeden, sadece bir rehber gibi hevesle çalışmak ve büyük bir cömertliği normal bir davranış olarak benimsemek… Bir tür aristokratik entelektüellik, Rabia’nın zarif cazibesine yabancı değildir. Onunla birlikte çok şey öğrendim. Rabia, İstanbul gibi güzel bir şehre ve genel olarak Türkiye’nin insanlarına duyduğum ilgi ve merak için esas kaynaktı; ayrıca ülkeyi keşfetmem için de. 40 yıl gerçek bir başarı. Böyle bir mekânın herkesin hafızasında, son 40 yıl boyunca yaşayan sanatın tarihindeki bir ‘kutsal taş’ olarak kalması gerektiğine inanıyorum.

Bu galerinin, Türkiye’de güncel sanatın gelişiminin başlangıcındaki galeri olduğu herkes tarafından hatırlanmalıdır. Bu nedenle ve bu duvarlar arasında gerçekleşen her şey nedeniyle, MSG hafızalarda sonsuza kadar yaşayacaktır.”

Daniel Buren (08.05.2016)
Çeviri: Nergis Abıyeva

© 2020 Maçka Sanat Galerisi (MSG)            info@mackasanatgalerisi.com