“Çaresizler”
(13 Eylül-15 Ekim 2005)
Küratörlüğünü Simonetta Lux ve Domenico Scudero’nun üstlendiği sergide Moral’ın fotoğraf çalışmaları ve “Çaresizler” videosu gösterilmiştir.
Sergi hakkında yazılar:
- Gila Benmayor, “İtalyanları Hep Şaşırtan Kadın: Şükran Moral”, Dünya gazetesi, 11 Eylül 2005
- Nena Çalidis, “‘Sözde’ İyi Yaşam”, Cumhuriyet gazetesi, 29 Eylül 2005.
- Anonim, “Göçün Yaşama Yansıyışı”, Cumhuriyet gazetesi, 18 Eylül 2005.
“MSG benim içim çok önemli bir yer. Ben bu galeriyi tanıdığımda Maçka Sanat Türkiye’nin en önemli, en ileride, en avangard işlerini sergileyen tek galeriydi. Üstüne yoktu. 1985-1988 arası Marmara’da resim öğrencisiyken aynı zamanda sanat yazıları da yazıyordum. Maçka’yı da takip ediyordum, burdaki birkaç sergiyi yazmıştım. Kavramsal sanatı Türkiye’ye getiren ilk galeri ve Rabia Çapa’nın karizması etrafında dönen sanat çevresi… Rabia Çapa’nın bunu yaptığı dönemlerde şimdi “çerçeveci sanatı” diye nitelendirilen sanat rağbet görüyordu; yani tıpkısının aynısını son derece “kitsch” bir şekilde yapmak. MSG’de genç sanatçılarla birlikte avangard işler yapılmaya başlandı. Burdaki sergiler beni çok etkilemiştir. 1988-1989’da okulu bitirip İstanbul’u terk ettim. Sanat çevresinde eleştirmen Şükran Moral diye tanınıyordum halbuki benim amacım sanat yapmaktı. Bunu kırmak için Roma’ya gittim. Burdaki sanat çevresiyle ilişkilerimi devam ettirdim. Bu kişilerden biri de Rabia Çapa’ydı. Hiç bozmadım ilişkimi. Rabia Çapa’yla fakslaşıyorduk. “Ambiguitas” adlı bir sergi yapmıştım Roma’da ve Cenova’da. Bu sergiyi Türkiye’ye uyarlayarak MSG’de yaptım. O dönem Türkiye’de gelemediğim için ben burada bulunmadan gerçekleşti sergi. Rabia Çapa benim için sonra da çok önemli oldu. 1997’de Türkiye’ye dönebilince başka sergiler de yaptım, Cholet’ye de katıldım. Ben prensip olarak çok az galeriyle çalışan bir sanatçıyım. Birkaç galerim oldu, genelde bağımsız çalışmayı tercih ediyordum. Rabia Hanım “Acı” Sergimden sonra, galerinin büyük bir ihtimalle kapanacağını söyledikten sonra başka galerilerle çalışmaya başladım. Kendisi bunu söyleyene kadar profesyonel ilişkimiz devam etti. Profesyonel ilişkimiz dışında, Rabia Hanım’la birlikte büyüdüm, birlikte yaş aldık. Rabia Çapa’yla bir sergi hazırlamak dans etmek gibidir, heyecanlanmaktır. Rabia Çapa arzu ettiğim, olmasını istediğim ideal galerici profilidir. Senin işine kendini de katar. “Çaresizler” sergim için Kapalıçarşı’da birlikte kuş aradık. O heyecanımız, sergiyi birlikte yapmak… Her şeyinle ilgilenir o an. İnsanca yaklaşır, derdin mi var, sorar eder. Evinde ağırlar, herkese seni tanıtır, bağrına basar. O heyecan, o duygular, o paylaşımlar… O kadar önemli ki. Rabia Çapa gibi galericiler yok maalesef. Hep özleyeceğim bir galerici ve bir insan olarak kalacak.”
Şükran Moral (27.05.2016)