Hafızayı Onarmak
Esra Carus
Michel Foucault, çalışmalarında tekil bir tarih sunmaktaydı ve modernitenin ilerleme ve toplumsal refah vaatlerinin aksine onun tarih okuması, ilerleme süreci içinde yaşanan olgu ve olayları sorunsallaştırma özelliklerine sahipti. Peki, parçalanmış birey ve zaman nasıl görünür kılınabilir?
Esra Carus, modern kapitalist toplumda yalnızlaşan bireyi sorunsallaştırırken, bunun bir kader konusu olmadığını, aksine modernitenin kolektif bir atılıma izin vermediğini ve bunun sonucunda bireylerin “şimdiki zamana tutunmuş tekil yalnızlıklar bütünü” olduğunu gösteriyor. Özellikle 1990’larda başlayan ve COVID-19 sürecinde daha da görünür hale gelen çağımız parçalanmışlığı, birey-toplum çatışkılarının yanında, aslında, post-modernitenin “özneyi” tahrip etme stratejisinden ortaya çıkmaya başlamıştı. Öyle ki artık günümüzün öznesi kendi öyküsünü kendi yazmaktadır ve Hafızayı Onarmak sergisi paylaşılan bir parçalanmışlığın izdüşümü olmaktadır. Lacan’ın “20.yy da, insan ruhu tamiri imkansız bir biçimde parçalandı” cümlesini odağına alan Esra Carus, izleyiciye anımsayabildiklerinin ya da hayal edebildiklerinin tam da kendi parçaları olduklarını ve bu parçaların bütüne eşit olduğunu gösteriyor.
Eski işlerinden kalan kağıt ve porselen parçalarını kullanarak başka bir bütünlük içinde yeni işler üretiyor ve soruyor: “Bu parçaların ait olduğu işlerin başlangıçtaki hakikatine ulaşabilir miyiz? Birbirinden bağımsız bu hakikatler enkazından nasıl bir sonuç elde edilebilir? Hafıza onarılabilir bir şey midir?”
26 Nisan 2022 Salı günü̈ saat 16:00 itibariyle açılacak olan “Hafızayı Onarmak” sergisi 4 Haziran 2022 Cumartesi günü saat 19:00’a kadar ziyaret edilebilir.